Depremin mahallî saat ile 20.04’te 16 kilometre derinlikte meydana geldiği hatırlatılırken, Kahramanmaraş merkezli iki büyük zelzelede ve 7 bini aşan artçı zelzele sırasında hasar alan birtakım binaların da Hatay zelzelesiyle yıkıldığı belirtildi.

Defne merkezli zelzelenin akabinde geçen yaklaşık 20 saatlik mühlet içerisinde, büyüklükleri 3,0 ile 5,2 ortasında değişen bir dizi sarsıntının meydana geldiği kaydedilerek, “Söz konusu zelzelenin kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu kuzeybatıya eğimli sol yanal doğrultu atım bileşenli verev atımlı bir olağan faydan kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Ana zelzelenin odak sistem tahlilleri, ana ve artçı zelzelelerin dizilimleri Defne zelzelesinin kaynak fayının Antakya Fay Zonu’nun kuzey kısmı olabileceğine işaret etmektedir” denildi.

Antakya Fay Zonu üzerinde rastgele bir yüzey faylanmasının gelişip gelişmediğinin araştırılması emeliyle 21 Şubat’ta havadan ve yerden arazi incelemelerinin gerçekleştirildiği tabir edilirken, şu tespitte bulunuldu:

“Havadan tetkiklerde rastgele bir yüzey kırığı izi görülmemiştir. Fay zonunun tamamı boyunca, kuzeyde Nacar dağı eteklerinden güneyde Yayladağı batısına kadar olan kısımda toplam 26 lokasyonda yapılan yerinde incelemelerde bu sarsıntıda rastgele bir yüzey kırılmasının meydana gelmediği anlaşılmıştır.

Türkiye’de meydana gelen ve yüzey kırığı oluşturmuş sarsıntılar değerlendirildiğinde doğrultu atımlı faylarda 7,0 ve daha büyük sarsıntıların, olağan faylarda ise 6,0 ve daha büyük sarsıntıların yüzey kırığı oluşturduğu görülmektedir. Buna ilaveten sarsıntının odak derinliğinin 16 kilometre olması, odaktan yüzeye hakikat sarsıntı dalgalarının izafî olarak sönümlenmesine ve topografyada bir yüzey kırığına dönüşmemesine neden olmaktadır.”